Header Ads Widget

"AKP'nin Anayasa hazırlama ehliyeti yok" - Kemal Okuyan

Kemal Okuyan'la Gündem





















Gazeteci Iskender Özturanlı'nın gündemle ilgili sorularını yanıtlayan TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan özellikle yeni anayasa tartışmaları konusunda dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Özturanlı AKP’nin reform paketinden sözü açarak, konuyu yeni anayasa tartışmalarına getirdi ve Okuyan’a bu konudaki düşüncelerini sordu.

Okuyan AKP’nin bir yandan ekonomik sorunlar, diğer yandan dış politikada ve içerde sıkışıklık yaşamasından kaynaklanan bir gündem değiştirme çabasında olduğunu, bununla birlikte Anayasa meselesinin aynı zamanda AKP’nin ülkede yerleştirmeye çalıştığı Türkiye tasarımında 20 yıla yaklaşan iktidarını tescilleme açısından da ayrı bir yeri olduğunu söyledi. Düzen muhalefetinde Anayasa konusunda her partinin kendi önceliği olduğunu ve gerisiyle ilgilenilmediğini belirten Okuyan, AKP’nin bu tartışmayı açarak karşısındaki düzen muhalefetini bölme konusunda yeni bir hamle hedefiyle hareket ettiğini ifade etti.

"Anayasa tartışmalarında çizgiyi baştan çekmek gerekiyor"

AKP’nin anayasa hazırlama ehliyeti olmadığını söyleyen Okuyan, baştan bu çizgiyi çekmenin önemine vurgu yaptı ve sözlerine şöyle devam etti:

“AKP 19 yıldır iktidarda, Anayasa’yı delik deşik etmiş, mevcut Anayasa’yı zaten uygulamıyor. Anayasa bir toplum sözleşmesidir. Siz ona uymayı taahhüt edersiniz. Üstelik 12 Eylül Anayasası’nı değiştireceğiz diye bambaşka ekler yaptılar, daha iyiye gitmedi. Evet Türkiye’nin yeni bir Anayasaya ihtiyacı var ama öncelikle yeni bir düzene ihtiyacı var. AKP iktidarında yapılacak herhangi bir Anayasa Türkiye’yi daha da geriye götürür. 

"Denmeli ki; AKP iktidarında yeni bir anayasa yapılamaz. AKP mevcut anayasaya zaten uymuyor, peki neden yeni anayasa istiyor. Çünkü ek bazı kazanımlardan kuvvet alma ihtiyacı duyuyor. 12 Eylül anayasasında çok acımasız bir hüküm var. ‘Türkiye, demokratik, laik bir sosyal hukuk devletidir.’ ‘Hiçkimse kutsal din duygularını istismar edemez’ gibi hükümler var anayasada hâlâ. Laiklik hükmü AKP’nin canını sıkıyor ama bunu sadece laiklik hükmünü çıkararak yapamaz ve bu yüzden yeni bir anayasa yapmak istiyor.”

Okuyan AKP’nin laikliğe müdahalesini parlamentodaki partilerin görmezden geldiğini söyledi ve Kılıçdaroğlu’nun “Laiklik tehlikede değildir” açıklamasını hatırlattı ve normal şartlar altında hali hazırda parlamentodaki neredeyse tüm partilerin laiklik karşıtı faaliyetten kapatılmaları gerektiğini belirtti.

Dün yeni göreve gelen Ayasofya imamının ve aynı zamanda muhalefette yer alan Saadet Partisi’nin ‘1921 ruhuna dönme’ isteğinden bahseden Okuyan, bu tartışmaların gündeme geleceğini ve toplumda ne kadar direnç oluşacağını gözlemleyeceklerini söyledi ve laiklikle ilgili herhangi bir revizyon tartışmasına çok sert tepki verilmesi gerektiğini ekledi.

"Yeni anayasayı devrimci bir iktidar yapacaktır"

Okuyan ‘memleketin bir sürü derdi arasında, tek dert laiklik mi?’ sorusuna şöyle yanıt verdi:

“AKP zaten her şeyi halletti, derdi burası. Buradan kurtulurlarsa bir sonraki adımın hukuk sistemine dini referansların sokulması olacağını düşünüyorum. Hilafetin gündeme gelmesi de mümkündür, bunu laiklik hâlâ engelliyor. Diğer konular 12 Eylül Anayasası’nda çözüldü. Grev hakkı örneğin, Anayasa’da yer verilmiş ama öyle şartlara bağlanmış ki fiilen yasaklanmış durumda.”

Okuyan, anayasaların devrimlerden ya da karşı devrimlerden sonra yenilendiğini söyledi ve 12 Eylül anayasasının bir karşı devrim ürünü olduğunu ve bir karşı devrim anayasasından başka bir karşı devrim anayasasının yapılamayacağını belirtti. Okuyan artık sıranın devrimci bir iktidara geldiğini söyledi ve ‘yeni anayasayı devrimci bir iktidar yapacaktır’ dedi. Türkiye’de emekçi halkın ayağa kalkıp, anayasa yapabilecek yetkiyi eline geçirmesi gerektiğini söyleyen Okuyan, ancak bundan sonra dünyanın en eşitlikçi, özgürlükçü anayasasının hazırlanabileceğini ifade etti.

Yeni düzenin Toplumcu Anayasası

Okuyan her anayasanın bir düzen değişikliğiyle hazırlandığını tekrar hatırlatarak, TKP’nin 2007 yılında hazırladığı Toplumcu Anayasa’dan söz açtı ve şunları söyledi:

“Biz ‘işsizlik ortadan kalkacak’, ‘herkesi kapsayan tek bir sosyal güvenlik sistemi olacak’, ‘eğitim, sağlık parasız olacak’, ‘herkes sağlıklı bir konutta yaşamalıdır, ısınma, aydınlatma bunların hepsi bedelsiz olmalıdır’ diyoruz. Bunlar temel haklardır. Bunları nasıl uygulayacağınızı anlatırsınız anayasada. Soruyorum; AKP’nin nasıl bir öyküsü var, bu topluma ne diyebilir? İnsanların sokağa çıkmasını engelleyen, insanların toplumsal hayattaki varlığını reddeden bir siyasi parti 'sizi uzaya yollayacağız' diyor. Bunun üzerine bir anayasa tartışması açıyor. Bu iktidarın anayasadan anladığı şey kendi elini daha serbest bırakacak bir düzenleme. Güçlendirilmiş parlamenter sistemle filan AKP durdurulamaz. Bugün sokaktaki insana güçlendirilmiş parlamenter sistem ne ifade eder? Bu göreli bir kavram, nereye doğru güçlendireceksiniz? Ya sermayeden yana ya da eşitlikçi bir düzende, halktan yana olunur."




Post a Comment

0 Comments